GENÇ TATİL 1. DÖNEM 29.06-07.07.2015

1. Gün: 30 Haziran 2015

Güzel bir yolculuk sonrası 29 kampçı ve 8 eğitmenden oluşan 2015 yılının ilk Genç Tatil grubu 07:00 gibi  Afacan Gençlik Evi'ne ulaştı. Gün içinde kamp alanını ve birbirlerini tanımaya yönelik etkinlikler yapıldı. Top ve balonla, üçgen şeması ile yapılan tanışma etkinlikleri kampçılarımızı iyice kaynaştırdı. Sabah ve öğleden sonra yüzen ve su topu oynayan kampçılarımız günün değerlendirilmesinde en çok havuz etkinliğini, yemekleri, bakkal ziyaretini ve tanışma oyunlarını beğendiklerini belirttiler. Akşamı, ertesi gün yapılacak olan fotoğraf atölyesine katkı sağlayacak bir fotoğraf sunumu ile kapattık. Hepinize iyi geceler. 

 

2. Gün: 01 Temmuz 2015

 

Afacan’da kampımızın ikinci gününü de tamamladık; hepimiz birbirimizi uzun zamandır tanıyor gibiyiz. Bugüne o kadar çok şey sığdırdık ki; sanki kendimizi iki haftadır burada gibi hissediyoruz.

Sabah ilk programımıza sporla başladık. Kahvaltı sonrası “Bang Bang” oyunu oynadık. Ardından ilk fotoğraf atölyemizi yaptık. Hepimiz yüzmek için sabırsızlanıyorduk. Yemek sonrası gruplara ayrılıp İngilizce dil pratiğinin ardından çok keyifli bir dans etkinliği bizi bekliyordu. Kamp danslarıyla coştuk . Ara öğün ve yüzmeyle yine akşamı ettik. Bugün kamp turnuvalarına da başladık. Langırt’ta heyecanlı karşılaşmalardan sonra “Kamp Türlüsü” afişimizin önünde günün değerlendirmesini yaptık. Gecemizi fotoğraf programı ve grup çalışmaları üzerine sohbet ederek tamamladık.  Yarın bol bol fotoğraf çekeceğiz.
Artık hepimizin yeni bir gün için güzel bir uykuya ihtiyacı var. Herkese iyi geceler…

 

 

 

3. GÜN: 2 TEMMUZ  2015

 

Ege’de spor yapmamıza engel olamayan rüzgarlı ve bulutlu bir Temmuz sabahına uyandık. Kahvaltı sonrası oynadığımız  “Fruit Basket” oyununu fotoğraf atölyemiz takip etti. Afacan’daki amatör fotoğrafçılarımız ellerinde makineleriyle bol bol  fotoğraf çektiler. Serin hava nedeniyle düne oranla daha kısa süren yüzme etkinliği sonrasında sanat atölyesinde gruplara ayrılarak origami ve mandala çalışması yaptık.

Öğle yemeğinden sonra tüm kampçılar ve eğitmenleri Afacanın onlara sunduğu olanaklar doğrultusunda dinlenme saatlerini keyif içinde geçirdiler. Artık yabancı eğitmenlerimizle İngilizce pratik yapma zamanı gelmişti. Ülkemize gelip projemizde yer aldıkları ve bizler farklı kültürleri tanıttıkları için çok mutluyduk.

Ara öğündeki portakal suyu ve kurabiyelerimizi yedikten sonra hepimizin severek katıldığı dans çalışmamız başladı. Artık havamız iyice ısınmıştı; öğleden sonra deniz ve havuzda beraberce serinledik.  Bu kadar aktivite sonrası karnımız iyice acıkmıştı. Günün nöbetçilerinin kurduğu sofralarımıza hep birlikte oturduk. “Afiyet olsun” nidaları ile ve iştahla yemeklerimizi yedik.  Gerekli duyurular sonrasında grubumuz yürüyüş, dondurma yeme ve sahil temizliği yaparak Afacan’a ulaştık. 

Kampçılar tarafından çekilen günün  fotoğrafları  heyecan içinde izlendi  ve  fotoğraf eğitmenlerimiz tarafından yorumlandı.

 

4. GÜN: 3 TEMMUZ  2015

Kampın yarısını tamamladığımız bugün programımızda da farklılıklar yaşadık. Yarın yapacağımız Bergama gezisi öncesi antik Anadolu uygarlıklarına kısaca göz attıktan sonra ilginç bir mitolojik masal dinledik.

Yine bugün kamptaki herkesin sabırsızlıkla beklediği etkinliğimiz “Dostluk Bilekliği” yapmayı da öğrendik. Yaptığımız bu bileklikleri arkadaşlarımıza ve gizli dostumuza hediye ettik.

Günün en yoğun programlarından  biri de kamp turnuvalarıydı. Takımların su topu ve voleybol maçlarında heyecan ve coşku dolu anlar yaşandı. Turnuvalarda en önemli şey dostluk , en dikkat çeken  ise grup çalışmasıydı.

 

5. GÜN: 4 TEMMUZ  2015

Kampçılarımız kahvaltıya Bergama gezisine hazırlanmış bir şekilde geldiler. Şapka, cep harçlığı, fotoğraf makinası ve sularını alan kampçılarla yola koyulduk. 27 km uzaklıktaki Bergama kasabası bizleri bekliyordu.

İlk durağımız dünyanın ilk ruh ve sinir hastalıkları hastanesi  ‘’Asklepion’’du. Buraya vardığımızda gölge bir yerde toplanıp, rehber eğitmenimizin bize anlattıklarını can kulağıyla dinledik.  Sunumdan hemen sonra fotoğraflar çekerek amfi tiyatroya ulaştık.

Sahnede hep birlikte geleneksel kamp dansımız ‘’Cotton Eye Joe’’ ile  dans ettik. Amfi tiyatrodan hemen sonra yemek yiyeceğimiz yere gidip birbirinden lezzetti yemekleri  iştahla yedik. Yemek sonrası Bergama içinde dolaşırken her zaman yaptığımız gibi dondurmamızı yiyip, limonatamızı da içtik. Gezerken sokak fotoğrafçılığı ile ilgili kareler yakalamaya çalıştık. Gezimizi hediyelik eşya alış verişiyle sonlandırdık.

Afacan’a geldiğimizde günü yorgunluğunu serin sularda yüzerek attık; yemek sonrası masa tenisi ve langırt final maçları yapıldı. Capture the flag oyunu oynandı. Gecenin kararmasıyla birlikte hepimizin merakla beklediği ışıkla boyama fotoğraf etkinliğimizi yaptık ve birbirinden güzel ışık küreleri elde ettik.

 

6. GÜN:  5 TEMMUZ  2015

Kamp günlerimiz su gibi akıp geçti. Afacan’da yarın son  günümüz… Daha yapacağımız o kadar çok şey vardı ki; yapmak istediğimiz etkinlikleri  adeta ucu ucuna ekliyoruz.

Bugün sabah sporunda karşılıklı iki gruba ayrılarak topa vurmaca oyunu oynadık. Kahvaltı sonrası kampın en sevilen ve beklenen oyunlarından “ Cards Game” de çocuklar severek oynadı. Drama çalışması ardından sabah yüzme etkinliğinde grubumuz denizde ve havuzda yüzerek serinledi. Ege’de Temmuz sıcağı bugün kendini hissettirdi. Öğle yemeğinin ardından oda kontrolleri İngilizce konuşma etkinliği, topaç ve tişört boyama (batik) çalışmalarının ardından ara öğün ve su topu final maçı hepsi bugüne sıkıştırıldı. Final maçında “ Maviler” adlı su topu takımı Kaan Abi'nin kaptanlığında (Dilara Power, Alek, Kaan,) birinci oldu.

Günün etkinlikleri “Hazine Avı”, yetenek gecesi hazırlıklarıyla, yabancı eğitmenlerimizin ülke tanıtımları ve kampçı fotoğraflarının izlenmesiyle son buldu…

 

Yarın kampımızın son günü “Kamp Olimpiyatlarıyla başlayacak coşku, heyecan, sevinç ve hüzün yani neredeyse tüm duygular gün boyu  bizimle olacak.

Hepinize iyi geceler..  

 

 

 7. Gün: 06 Temmuz 2015

 



Kampımızın son ve en hüzünlü gününden herkese merhaba! Bugün yine her sabah olduğu gibi güne zinde başlamak için sabah sporumuzu yaptık. Kahvaltımızı bitirdikten hemen  sonra,  son güne özel ‘geleneksel kamp olimpiyatları’ için hazırlıklara başladık.

Olimpiyatlara başlamadan önce tüm gruplar, bir saat süren , grup liderleriyle birlikte ; grup ismi, slogan, grup şarkısı ve dansı gibi hazırlıkları tamamladılar . Bir saatin sonunda gruplar, havuz başında, kendilerini tanıtan koreografilerini sergiledikten sonra olimpiyatlar tüm hızıyla başladı.

Olimpiyatlarda dört farklı grup ve takım lideri, beş oyun hakemi  ve birbirinden zorlu beş etap vardı. Yaklaşık üç saat süren olimpiyatlarda yorucu sıcağa rağmen tüm gruplar var güçleriyle etapların hepsini başarıyla tamamladılar. Öğlen yemeğinden hemen sonra tecrübeli  eğitmen Kaan abinin sunumuyla olimpiyatları birincilik ile kazanan, Oğuz abinin liderliğindeki, ‘’Çubuk Makarnalar’’  olduğu açıklandı ve tüm grup üyeleri olimpiyat madalyalarının sahibi oldular.

Olimpiyatlardan hemen sonra kampın son gece etkinliği olan ‘’Veda Partisi’’ için hazırlıklar tüm hızıyla başladı.  Kampçıların ‘Afacan TV’ adını verdikleri içerisinde magazin haberlerinden, tiyatro şovlarına, sahne performanslarından reklamlara kadar,  birbirinden farklı formata sahip bir çok gösteri için çalışmalar başladı.

Bugün, aynı zamanda bir çok sürprize ev sahipliği yapıyordu. Bunlardan biri de akşam yemeği için havuz başında bir barbekü partisiydi. Bu güzel yemekten hemen sonra kafeterya önünde yerlerini alan afacanları bekleyen bir diğer sürpriz ise ‘secret friend’ yani gizli dostlarının kim olduklarının öğrenecekleri olmasıydı. Gizli dostlarının kim olduklarını öğrenen ve başta Nevin abla olmak üzere eğitmenlerinden sertifikalarını alan afacanlar hiç vakit kaybetmeden Afacan TV yayına başladı.

Afacan Tv yayını birbirinden eğlenceli ve zevkli şovlara sahne olurken, eğitmenlerde ‘O ses Afacan’da jürilik yaptı. Bu keyifli gecenin ardından afacanlar son kez birbirlerine ve eğitmenlerine sarılıp, onlarla bir kez daha hatıra fotoğrafları çekildi. Bu gece son kez odalarına giden afacanların yüzünden mutlu ama buruk bir sevinç vardı.